14 Ekim 2008 Salı

teeeembeeeel teeembeeeel tavuuuklara yeeeeem veeeerrrr :))



4 yorum:

Zamandan Sızan dedi ki...

A aaaa Demet beni benden alan bir saattir bu benim canım anneannem ailede hiç kimsede olmayan bir şişmanlığa sahipti..zor yürür ama şişman insanlara özgü olduğundanmı bilmem çok şeker çok sevimli yumuşacık bir kadındı..anneannem çocuklarını sırayla dolaşır gittiği evlerde uzunca kalırdı biz torunlara da gün doğardı tabi..harika iki büyükannelere sahip oldum..büyükbaba tanıyamadım malesef.işte bu saatten varı anneannemin ve her gittiği eve taşırdı tuzsuz ekmeğini taşıdığı gibi..sayfayı açaraçmaz anneannemi gördüm sanki..onun saatindeki tavuk sürekli başını bir aşağı bir yukarı hareket ettirip yem yerdi..sabah sabah nerelere gittim..canım anneanneme rahmet dileyim toprağı bol olsun..

Sanem dedi ki...

Çocukluğuma gittim bu saati görünce. Başını bir aşağı bir yukarı sallayan bu tavuk yerdeki yemleri yiyor değil mi? Beni çocukluğuma götüren her tür görüntüyü, resmi, yazıyı çok seviyorum. Hay sen çok yaşa! :)

Brajeshwari dedi ki...

yanına haşlanmış yumurta koysan bende ağlayabilirdim bak.. Çocukluğumdaki kahvaltı masası saati bu ve o sevmeyerek yediğim yumurta...

mabel sakızda koy başka sefere:)

Demet dedi ki...

ayyy su yukaridaki yaziyi bir turlu yazamadigim icin kendimle dalga geceyim demistim biraz, bu tavuklara yem veren saati de oradan hatirlamistim. Iyi ki de koymusum, ne güzel herkes cocukluguna gitti ben de dahil.
Her evde vardi eskiden degil mi, yukarisindan tutmak icin kulpu da vardi ama... neyse buna da sükür :))

Brajeshwari'cim haslanmis yumurta ve mabel sakizi da koyariz bir gün, ama aglamayalim gecmislerimize, gülümseyelim hep degil mi...

Sevgiler hepinize...