21 Temmuz 2008 Pazartesi

Dün evden henüz çıkmışken şemsiyemizi unuttuğumuzu farkettik ama geri dönmedik. 'Ne çıkarsa bahtımıza' diyerek yola devam ettik. Uzun bir mesafe yürümüştük ki, altına girecek bir saçak, bir durak, bir telefon kulübesi ya da başka herhangi bir şey olmayan bir açık alanda şiddetli bir yağmura yakalandık. Neyse ki bir evin bahçe duvarından kafasını yolun kenarına doğru sarkıtmış bir küçük ağaç vardı ve biz onun altına dizlerimizi kırıp çöküverdik.

Bir süre sonra yağmur tamamen kesilmese de diner gibi oldu ve rotamızı değiştirmek zorunda kalarak en yakın tren istasyonuna doğru yola koyulduk. O havada yayan dolaşamayacağımıza göre en iyisi şehre inip sokak aralarında gezinmek ve belki bir kahveye oturup sıcak bir şeyler içmekti.

Rathaus meydanında ve çevresinde gezinirken köşe başlarında sokak müzisyenleri vardı, kimi keman, kimi akordeon, kimi saksafon çalıyordu...

Sonra çok eski binaların ve pasajların olduğu bir sokağa girdik... Bir iki pasajın içini dolaştık, dükkanlar kapalıydı ama nerede ne varmış diye bakınmak için iyi oldu. Derken... Ne duydum biliyor musunuz? Hani şu önceki yazılarımdan birinde eklediğim tango dansının arka planında çalan Astor Piazzola parçası vardı ya, onu... Ve müziğin büyüsüne kapılmış, notaların peşine takılmış ilerlerken kaldırıma bir tabure koyup oturmuş halde bandoneon'uyla tangolar çalan bir genç kadın gördük...

Gönlümüzden kopan olamasa da kesemizden kopanı enstrümanının kutusunun içine yavaşça bıraktık ve bir köşeye oturup dinlemeye başladık.

O sırada sokaktan geçmekte olan bir çift hemen tango pozunu alıp dansetmeye başladılar ve müzisyen kadın daha bir coşkuyla ve gülümseyerek çalmaya başladı 'Scent of a Woman' filminde de çalan aynı adlı Piazzola şarkısını... Spor kıyafetleri ve botları vardı ve hatta dansederken kadının omuzundaki çanta kaymış, dirseğine kadar düşmüştü ama olsundu...

Bazı anlar vardır ya kendiliğinden oluverir plansız programsızca... İşte dün de böyle oldu.
Çok çok çok güzeldi...

Bugün ise gözümü açtığımdan andan itibaren hiç ara vermeksizin yağmur yağıyor, yürüyüş hak getire!
Kuğu yavrucakları ne yapıyorlar acaba?
Bazı salaklıklar yapıyorum birkaç gündür evde, küçük kazalar atlatıyorum mesela... Bunları da ayrıca yazacağım :)

Güzel, harika bir hafta olsun!

10 yorum:

Isil Simsek dedi ki...

cok ilginc olmus sahiden.böyle kücük sürprizler cikinca insanin karsisina,hic beklemedigi anlarda,ne güzel oluyor degil mi?
burada hava cok güzel,bu arada ;)

yaban dedi ki...

Tesadüfler hayatımızı güzelleştiriyor. Bazen ben de denk gelirim.
Demek ki neymiş, yağmur yağsa da dışarı çıkmanın bir mükâfatı olabilirmiş.
Burada da ara sıra yağmur yağıyor diyemeyeceğim. Ara sıra yağmur yağmıyor diyebilirim ancak. Sanki sürekli yağıyor, gökyüzünün bütün yağmurları Hollanda'ya düşüyor.

Haydins dedi ki...

Cok guzel bir tesaduf olmus..Film gibi :)Burada da insanlar sokakta sokak calgicilarinin yaptigi muzikle dans etmeye basliyorar bir anda cok ozeniyorum ama nerdeee bende o kabiliyet....

ayçobanı dedi ki...

Dün aksam malum santiyemizde ;) sömineyi deneme bahanesiyle kendimizi isittik!! Yabancigim, yagmurlarin hepsi inan sadece Hollandaya düsmüyor!! Dün hava 13 dereceydi burada, ve sIrIlsIklam, brrrrr...
*
Ne kadar özel bir gün olmus bu böyle!! Tamamen insansi ölceklerde, sirin ve dolu dolu :))

Demet dedi ki...

Ingiltere'de hava güzel mi? Sevindim... Hic hayatimda böyle bir Temmuz yasamamistim Isil :)

Yaban, 'ara sira yagmur yagmiyor'u cok sevdiiiimmm :)))

Haydins, müzigi seviyorsan ve biraz müzik kulagi denen seyden varsa sende, kesinlikle dans da edebilirsin bence. Ruslar iyi danseder, ders alsana oralarda ne guzel olur...

Aycacigim ne yagmurlarmis bunlar... hayatimda bu kadar yagmuru bir arada görmemistim ben :)

B5 dedi ki...

Hep boyle guzel seyler ciksin karsina :)). Cikacaktir da. Yagmurlar bile bazen mutlu olabiliyor orada :). 2005-06 da epey yagmisti. Gecen sene cok yoktu eskisine nazaran. Simdi bunun cok hali nedir diye sorma.
Guzel Temmuzlar sana : ))

ps: Paris'te gunes var su an, hic belli olmaz ama. Uyduruk plaj da kuruldu yine. Blankanese bile bin basar buna...

Demet dedi ki...

Bunun cok hali nedir acaba diye sormuyorum tamam :)
Ayrica ben plaja plaj demem, gözlüklerimi ve plastik snorkelimi takip kendimi suya atmadikca :)
Sana da güzel bir Temmuz!

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Çok güzel bir gün geçirmişsiniz. Bu Güney Afrika'da da böyle değişik şeylerle karşılaşıyorum ben de...

Demet dedi ki...

Dönünce uzun uzun yazi ve fotograflarini yazarsin artik, sabirsizlikla bekliyorum :)

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

İnşallah yayınlayacağım bir şeyler...