8 Haziran 2008 Pazar

Gecen cumartesi günü... 31 Mayis 2008. Ilginc bir gündü. Hem güzel hem de bunalti ve sIkIntILI... Sinavlarima tam bir hafta kalmisti cünkü.

Elimizde aksam icin bir tiyatro bileti vardi. Bir de arkadaslar aramisti 'Cafe X'in bugün son günü, aksam orada vedadayiz, siz de gelin' demislerdi.

Aksam hazirlanip ciktik evden. Thalia Tiyatrosuna gittik. Cok güzel bir tiyatro binasiydi.

Oyun baslamadan önce bizim tiyatrolarda bir ses girer ya devreye ''lütfen cep telefonlarinizi, cagri cihazlarinizi vs... kapatiniz'' diye...
Burada sistem daha degisikmis. Söyle ki; oyunun baslamasina 5 dk kala, bir cep telefonu zili duymaya basliyoruz. 1,3,5 derken... Israrla caliyor... Kapatmamis olanlar da hatirlayip cantalarindan cikarip telefonlarini kapatiyorlar. Hepsi bu.. Kapatin demiyor kimse... Hem de belli bir telefon firmasinin müzigi ile calip reklam geliri elde ediyorlar. Iyi is :)


Shakespeare'in tragedyalarini ve antik dönem tragedyalarini ne zaman nerede bulsam izlerim. Kac kere izlemis oldugumun hic bir önemi yoktur. Her izledigimde farkli bir sahneleme ve yorum vardir cünkü ve ben her seferinde, izlemekten ayri keyif alirim.

O Aksam da Hamlet'i izledik. Modern olan kostümler, sahne ve müzikti sadece. Bombos simsiyah bir sahne... Cok kocaman ve derindi... Ortada ahsap rengi bir yükselti vardi sadece. Baska hicbir sey yoktu...
Kostümler orijinal metinin dönemine göre yeni, bize göre eskiydi... VINTAGE! :)) Ne bulus ama degil mi? Bu detaya bayildim...

Orijinal metne sadik kalinmisti cogu zaman ama kalinmayan bölümler de vardi sanirim. Sanirim diyorum cünkü henüz almanca acisindan O KADAR olmadim :)))

Cok güzel fikirler vardi izlerken hayran oldugum... Hamlet sahnenin önünde ''Ah bu kati kaskati beden dagilsa, eriyip gitse bir ciy tanesinde sabahin...'' tiradini oynarken, sahnenin en gerisinde Claudius (amca/kral) ve Gertrude (anne/kralice) ciglik cigliga sevisiyorlardi, hem gözümüzün önünde gibilerdi hem de Hamlet'in kafa sesiydiler sanki... sanki hep gözünün önüne, kulaginin dibine gelen ve hic aklindan cikmayan sesler ve görüntülerdi onlar... hem görüyor, hem görmüyorduk yani...

Hamlet'in ölen babasini oynayan oyuncu sahneye cirilciplak cikti. Yasayanlar giyinikti, ölmüs olan ciplak...

Oyun 2,5 saat sürdü, 15 dakikalik tek bir ara verildi. Ortam asagida da görebileceginiz gibi güzeldi. Hava da güzeldi.
Tam tiyatro binasinin karsisinda bir Kafeterya vardi. Ara sirasinda siraya girdi insanlar bir icecek alabilmek icin.
Fuayede de bir icki standi kurulmustu ama önünde olusan kalabaliktan bir sey alabilmek ve ara bitmeden icebilmek imkansiz göründü...

Oyunun son bölümünün baslamasina az bir zaman kala, elinde kücük bir can olan adam binadan cingir mingir cikarak, bir yandan canini salladi diger yandan binanin önünde gezindi, hatta Kafeterya'ya girip oranin icinde de cingir mingir bir tur atti :)
Oyuna cagri :)

Ikinci bölümü de büyük keyifle izledik ve sonunda oyunculari ve oyunu güzel güzel alkislayip tiyatrodan ayrildik.


Alster gece de harikaydi. Cafe X'e gitmeden önce bir gece turu yapmaya karar verdik ve asagidaki manzara esliginde kordon boyunda yürür gibi yürüdük...

Rathaus meydanina yaklasirken daha önce gündüz fotografini koydugum asagidaki yerin güzelligine hayran kalarak ve pek tabi fotografini cekerek meydana vardik...


Meydanda bir de ne görelim :) Dev bir sinema perdesi kurmuslar film oynatiyorlar. Neredeyse tüm Hamburg bu meydanda. Ickisini battaniyesini, acilir kapanir sandalyesini, colugunu cocugunu kapan gelmis. 'Seytan Prada Giyer' filmi oynuyor...

Sonrasinda Cafe X'e gectik ve tüm müdavimleriyle birlikte biz de son gecelerinde yanlarinda olduk. Cafe'nin sahibi (asagidaki fotoda tam ortada sirti dönük duran mavi gömlekli ) duygusal bir konusma yapti, birilerinin gözleri sulandi, birileri alkisladi. Cokca maytap, mum, alkis... Cafe X ve müdavimleri son gecesini böyle gecirdi.

Schulterblatt'da Cafe'nin tam karsisina denk gelen duvarlardan birine güzel bir jest yapti birileri ve alelacele asagidaki gibi bir ilan boyadilar. Son gece icin, son gecenin anisina... Ve Cafe X tarih oldu simdilik...

Böyle gecti gecen hafta sonu. Ne garip bir hafta geriden takip ediyorum kendimi :)
Sinavlari ve nasil gectigini de haftaya hafta sonu anlatirim artik ;)

2 yorum:

Ebruli dedi ki...

"Yaşayan bir Hamburg" gördüm karelerde...
Çok güzelmiş; Hamburg'u görmek, gezmek lazım...

Demet dedi ki...

Ebruli, kesinlikle Hamburg'u görmek lazim :)