9 Ekim 2007 Salı

Yasamin Kiyisinda

Cumartesi aksami Fatih Akin'in son filmini izledim burada. Eger sonradan internette biraz bakinip devaminin cekilecegini ogrenmeseydim Fatih Akin ile ilgili ''hayalleri suya dü$mü$ bir ben'' olacakti. Aslinda tam anlayamadim; bazi yerlerde bu filmin 'duvara kar$i ile ba$layan liebe (a$k), tod (ölüm) ve teufel ($eytan) uclemesinin ikinci filmi oldugu, bazi yerlerde de üclemenin ilk parcasi oldugu yönünde bilgiler var.

eklektik bir yapi, havada ucu$an ifadeler, ve zorlama siyasi soku$turmalardan bolca iceren bir film.

Eger duvara karsi ile baslayan uclemenin ikinci filmiyse puanimi filmin basarisi anlaminda dü$ük vermek zorundayim.

Eger Uclemenin ilk parcasi ise (devaminda birseyler yerine oturur diye bir beklentim var) sabir edip beklemem lazim.

Ama izlerken keyif aldim mi aldim. Neden bilmiyorum ama Fatih Akin'in filmleri beni kar$isina cakiyor bitene kadar saate bile bakmiyorum :) Insanin icine dokunan $eyleri, bam tellerimizin yerini cok iyi biliyor.

Bunlar haricinde söylemem gerek ki; oyunculuna hayran kaldigim Hanna Schygulla'nin Istanbul'da bir otelde geceledigi sahne kanimi dondurdu ve de onun, yine oyunculugunu cok begendigim Baki Davrak ile meyhane sahnesi rakili ve mezeli sofra bana aahh ah dedirtti, salondaki bütün türklerden ayni ic gecirmeleri duydum :)

Nurgül Yesilcay olmasaydi bu film ne kaybederdi? Hic...

Fatih Akin'in vefali ve duygulu yanini seviyorum. Baki Davrak'in karadeniz kiyilarindan gecerken fonda calan Kazim Koyuncu ve $evval Sam'dan 'ben seni sevdigumi da dünyalara bildirdum' $arkisi icimi titretti...

'tamamdir' diyemiyorum ama güzel filmdi valla :) oscar'da basarilar!

Hiç yorum yok: