30 Ekim 2007 Salı

Dün... Ah Dün...

Evden cikip kursa varana kadar 10-12 dakikalik bir yürüme yolum var. Ve daha önce de söz ettigim gibi ben o yürüdügüm yola a$igim :)

Neden daha önce akil etmedim bilmiyorum ama son 3 seferdir mp3 calarimi dinleyerek gidiyorum. Hayatta ne büyük keyifler varmis diyorum inanin...
O upuzun, rengarenk yapraklarla bezenmi$ yolda sürürken pardon yürürken (herhalde ayaklarimi yapraklarin arasinda sürüye sürüye gittigim icin agzimdan öyle cikti:) en fazla 3 sarki dinleyebiliyorum. Bazen Sezen Aksu'nun damardan bir parcasi denk geliyor, bazen Sebnem Ferah'in asi sesi, bazen Bueno Vista Social Club'dan insanin icini isitan bir $arki, bazen Shakira'dan La Tortura, bazen bir tango, bazen Bas Harfi Ben ;) bazen kocamin benim icin kaydettigi sarki :) ... Görseniz o kadar komik ki... Iyi ki de buralar fazla sessiz sakin, iyi ki de buralarda adim basi insan görmek mümkün degil... Gören varsa beni (ben farkinda olmadan) herhalde oldukca egleniyordur...
$arkilarin her birinde ayri bir ruh haline bürünüyorum, kendimce e$lik ediyorum i$te. Tango calarken tango adimlari atiyor gibi yürüyorum mesela, müzigin ritmine uygun... $ebnem'de filan ya da Whitney Houston'da; $arkilarin nerelerinde ciglik attiklarini bildigim icin tam o anda ben de atiyorum :) Enigma'nin o meshur klasikle$mi$ $arkisi calarken o upuzun kaldirimi bir podyum gibi hayal edip manken gibi yürüyorum, hahahah! korkmayin kafayi yemedim, acayip egleniyorum :)

Hele dün... Süper bir yagmur yagiyordu... Altinda $emsiyesiz yürünemeyecek olanindan... O kadar güzeldi ki, müzigin sesini hafif kisik tuttum ve ayni zamanda $emsiyeme vuran citir citir seslerin de tadini cikardim.
Hele bir de bir binanin girisinde kendime siper bulup cantamdan bir sigara cikarip yaktim ki... Degmeyin keyfime :)

Insan hayatini kendi güzelle$tiriyor. Hicbirimiz icin hayat, yag bal gibi gecmiyor, türlü türlü kafamiza taktigimiz seyler, dü$ündüklerimiz var. Sorumluluklarimiz, yapmak isteyip de yapamadiklarimiz var... Daha iyisini yapabilmek mümkünken imkanlarin yetisememesi gibi cok olagan durumlar da var.
Ama hayat bize hediye. Hem de ne zaman elimizden geri alinacagini hic bilemeyecegimiz bir hediye...
Doyasiya tadini cikararak, ve hastalik ölüm olmadikca tüm sikintilari bir tavla oyununda yenilmek gibi görerek hemen toparlanma ve bir sonraki oyunu kazanma cabasina girerek yasamak lazim.

Ya$amak gercekten güzel. Ya$ami güzel, kaliteli ve eglenceli kilmak da herkesin kendi elinde.

Daha sonra dün aksam, kocamla birlikte 90'larin $arkilariyla nasil co$tugumuzu (youtube sagolsun) ve de tv'deki türk kanallari artik sorun cikardigi ve gostermedigi icin son ikiser bolumunu izleyemedim Yaprak Dökümü ve Bicak Sirti dizilerini nasil izledigimi (youtube sagolsun) anlatacagim.

Ama $imdi evden cikip kursa gitmem gerek :)
bye anacim!

2 yorum:

Adsız dedi ki...

2 kere okudum bu yazıyı. kendimi de o yürüdüğün yolda hayal ettim. küçük görünen detaylardan payına hep böyle pırıltılar çıkar canım arkadaşım. gurur duyuyorum senin yaşama sanatınla ve öğrenme yeteneğinle.

nilly dedi ki...

Yazini okurken sanki kendimi gormus gibi oldum. Hissttiklerimiz, muzik esligindeki durgun haller ve dansli haller, bundan duyulan sevinc, kosede yakilan sigaralar...

Ben Hatta Abartip:
Bir iki kere yuruyus yaparken ve bir iki kere de guneslendigim zaman dinledigim canli muziklerin beni cok oynatmasindan dolayi icim fikir fikir kaynayarak eve geri donup oynamisligimda vardir :)))