9 Eylül 2007 Pazar

Haydi Yallah Hop Hop Hop :)

Gunlerden 3 Eylul’du. Gece yola cikacak, 4 Eylul sabahi sevdigimin kollarinda olacaktim.

Istanbul'daki son günüm ilginc gecti. Son yapilacak isler, vedalasilacak sevdikler derken aksam oldu. Calistigim ofisin baldan tatli kedisi '$ansli'nin cok hasta oldugunu ogrendim. Cok duskunum ona ben, cok severim... Onu da son kez gormek istedim atladim gittim, optum sevdim, vedalastim. Ucunda bir daha görememek vardi... Simdi nasil bilmiyorum, soruyorum cevap alamiyorum :( Ya$a benim tatli oglum...

Neyse, son gecemiz ya; teyzem, kuzenler, ve bizim aile tam kadro evdeydik. Ama kimse birkac saat sonrasini du$unmek istemiyordu. Yemekler yendi, caylar icildi, pespese diziler izledik. Oylesine garip bi durumdu ki, bir dizi bittiginde baska kanalda hangi dizi var ona bakiliyor ve o seyrediliyordu. Kimse 'ben gidiyormusum' gibi degildi, iyi ki de öyleydi...

Havaalanindaki son vedalasma anini hic yasamak istemiyordum. Daha dogrusu bundan korkuyordum. Eger cok acikli sahneler ya$anirsa ucarak gecirecegim yaklasik 3 saatlik zaman dilimi bana kabus olacakti, o yol bitmek bilmeyecekti.

Bu is tamamen du$uncede bitiyordu.

Acikli tarafindan bakacak olursak, evimizde bir dönem bitiyordu. Artik hicbirsey eskisi gibi olmayacakti. Bundan sonra evime gelislerim, 'misafir' muamelesi görecegim kisa ya da uzun ziyaretlerden ibaret olacakti.
Minigimle ayni odada karsilikli uyuyamayacak, özellikle gazli yiyecekler yedigimiz günlerin gecelerinde 'ver co$kuyu!' demek gereken zamanlarda birbirimizi duyamayacaktik.
Babamla her gece ayni oturma odasinda ayni tv ekranina bakamayacak, -hep bize kizdiklari-hayatin ve sorunlarin dalgasini gecemeyecektik. (Babam apayri bir yazi konusudur_hatta Paul Auster'in yaptigi gibi adina bir roman yazilacak adamdir_ ona daha sonra girecegimdir)
Ortanca cicegimle evin islerini caktirmadan birbirimize atamayacak, ici aslinda inanilmaz sevgi dolu gicikla$malarimizi yapamayaktik. Onun eve girer girmez 'iyi geceler' deyip odasina cekilmesini bile özleyecektim. Karde$lik... bambaska bir durum... Anlatilir gibi degil. Bunu simdi anliyorum, ilginctir... Insanin ici en cok karde$lerinden ayri iken sizliyor.
Ve annem... O'nu görmemeye alisiktim aslinda biraz, sanki daha kolay olacakti ayri durabilmek ondan ama Istanbul'daki son günlerimde bastilar bana:) Onun varligi yeterdi. Ka$-göz anlasirdik, bazen o ka$-göz hareketleri bilerek görmezden gelinir ve gemiler yakilirdi :)

Dile kolay ayni evin icinde gecen yaklasik 31 sene. Hep icice, hep birarada... Gec kalmisiz biraz hayatlarimizi ayri yollarda cizmeye. Farkinda olmadan hastalikli bir durumun icine du$musuz.

Diger yandan olumlu tarafindan bakilmasi gereken noktalar vardi. Bizi ayiran hastalik, ölüm veya caresi olmayan bir dert degildi. Cok az insanin basina gelebilecek bir ask yasiyordum ve kendi ailemi, yuvami kurmak icin evden ayriliyordum. Bu ayriligin bir surecinde de uzaklarda olacaktim.
Mutluydum... Beni cok seven, bütün derdi beni mutlu etmek olan harika bir adamin yaninda olacaktim.

Bekledigim ve istedigim sekilde, kendini gidecegime yeteri kadar hazirlamis olanlarla (annem, minigim, ve iki kuzenimle) havaalanina gittik. Babam ve lila rengi ortancam (ayni zamanda evin soyunun nerden geldigi bilinmeyen sadrazam torunudur, ciddi saraylidir yani:) evde kaldilar.

Checkindim, valizlerimi verdim ve bekleyis basladi. Icler buruktu ama kimse kimseye caktirmiyordu. Bu hosuma gitmisti, beni benim sandigimdan daha cok dusunduklerini anladim. Gule oynaya zaman gecirdik alanda. Bira ictik lak lak yaptik. Gitme zamani gelince de guzelce sarildik opustuk.
Gittiler, ben kaldim orada... Ilk koyan buydu :)

Üzgündüm ama cok trajik bir ayrili$ ani yasanmadigi icin icim rahatti.
Ucaga gittim, koltugumu bulup oturdum ve uyku basladi. Bu huyumu cok seviyorum. Eger birazcik enerjim varsa hemen kendimi korumaya almayi ba$arabiliyordum... Ucagin kalktigini bile hatirlamiyorum, öylesine bir uykuya dalmi$im... Kendime geldigimde tekerlekler yere degmisti :)

Ucaktan ciktigimda dondurucu bir soguk ve 'yeni hayat' bana 'ho$geldin' dedi. Orhan Pamuk'u bir kez daha gecirdim aklimdan... Rüya miydi butun bunlar? Sadece 1,5 sene öncesine gittim bir an... Bir insanin yasaminin bu derece kisa bir surede bu derece degismesi icin ancak sihirli bir degnek degmis olmasi gerekirdi... :)

2 yorum:

un4tunately dedi ki...

hüzünlü ama özenilecek bir hikaye.. bizim aileye çok benzettim birden sizinkileri.. inşallah bana da seninki gibi güzel bir aşk düşer gökten.. :)

Demet dedi ki...

insallahhh un4'cugum, insallaaahhh! :)