YALAN evrenin uyumlu enerjisine ters sevgili Demet; eğer sana yalan söylendiğinden eminsen zarafet adına buna katlanma derim çünkü değmez. Yalan söyleyen zaten ayıbını da yükleniyor, sen bunu fakettiğini, farkında olduğunu belirtirsen ayıp etmiş olmazsın bu sebeple, vur yüzlerine, he he:) Çok sevgimle...
Belki de sana degil kendilerine sürekli yalan söylüyorlar. Sen yutmuyorsun ama onlar farkinda bile degil yalan söylediklerinin. Hani konu tam neyin cevresinde gelisiyor bilemedim. Ama yazdiklarin böyle bir cagrisim yaratti ben de...Ve bu arada yorumum yazindan uzun oldu, farkinda misin? :)
Evrenciğim haklısın. Bazen bir hikaye anlatıyoruz yorumu tek cümle oluyor, bazen de tek cümle yazıyoruz yorumundan bir hikaye çıkıyor:) Bu tespitim zaten bu insanların sadece bana yalan söyledikleri ile ilgili değildi. Hayatlarının parçası olmuş sanki, o kadar doğal... Olur olmaz her şeyi 'olmadığı' gibi anlatmak :) Bu arada erkencisin ;)
Bazı insanları bir şablona koyuyorum ve oradan çıkmaları zor oluyor ama bu şablon önyargı değil bizzat kendi hal ve tavırlarıyla kendilerinin hazırladığı bir şablon.Yalan söyleyen kendiside farkında değil bazen.Sen yüzlerine kibar yada kaba söylesen bile asla kabul etmeyip arsız bir savunmaya geçiyorlar ve kötü sen oluyorsun.Ben bu tip insanlara asla katlanmıyorum ve beden dilimle"senin söylediğin çoğu şeye inanmıyorum ve seninle muhatap olmuyorum"enerjisi yayıyorum. Ay çok yazdım.İlahi demet,bir cümle yazı yazdın bizler post çıkarttık ayol:)
Canım Biyo, sen de haklısın. Sözlü olarak yüzüne vurmak da bir tepki, anladığını belli etmek de. Ben ille de tepki vermeliyim diye düşündüğümde senin yolu kullanıyordum, ama artık diğerini de deneyeceğim. Tespitin yerinde, gerçekten yalan söylüyormuş gibi olmuyorlar, kendi yalanları herhalde kendi inanmak istedikleri aslında. Temelinde böyle bir sebep olsa gerek ;) Ayy ben senin ciddi ciddi yazan pamuk ellerini yirim :)
Çoook özlemişim seninle blog yorumlaşmasını yaaaa.Gerçekten. Ben bunu tüm kalbimle yazarken seninde tüm kalbinle inanarak okuduğunu ve gülümsediğini bile biliyorum.
Dün akşam tee eski yazılarını falan kurcaladım.Nillycimden sana geldiğim günü,senin blogerlar hakkındaki yazını,benim yanlış anlayıp"ben bak benimde blogum var,banada gel demek için gelmedim"diye kendimi anlatmamı,senin benim için öyle düşünmediğini,sonra her yazına yırtık dondan çıkar gibi şebelek bir yorum yazdığımı,sonra özelden mailleştiğimizi falan hatırladım,film şeridi oldum be Demet:( Ağlayacam lan şimdi.
Heee bide kilo vermek etiketli yazılarını okurken"ulen o kadar dünya güzeli bir kız ve fit ve incecik ve zapzayıf ne ara takmış bu kiloya"diye hayıflandım. Şimdi durumlar nedir?
12 yorum:
YALAN evrenin uyumlu enerjisine ters sevgili Demet; eğer sana yalan söylendiğinden eminsen zarafet adına buna katlanma derim çünkü değmez. Yalan söyleyen zaten ayıbını da yükleniyor, sen bunu fakettiğini, farkında olduğunu belirtirsen ayıp etmiş olmazsın bu sebeple, vur yüzlerine, he he:) Çok sevgimle...
Yüzlerine vurabilecek gücü bulurum da, sonrasına katlanabilir miyim bilmem Handan. Haklısın ama, bunu da denemeliyim :)
Belki de sana degil kendilerine sürekli yalan söylüyorlar. Sen yutmuyorsun ama onlar farkinda bile degil yalan söylediklerinin. Hani konu tam neyin cevresinde gelisiyor bilemedim. Ama yazdiklarin böyle bir cagrisim yaratti ben de...Ve bu arada yorumum yazindan uzun oldu, farkinda misin? :)
Evrenciğim haklısın. Bazen bir hikaye anlatıyoruz yorumu tek cümle oluyor, bazen de tek cümle yazıyoruz yorumundan bir hikaye çıkıyor:)
Bu tespitim zaten bu insanların sadece bana yalan söyledikleri ile ilgili değildi. Hayatlarının parçası olmuş sanki, o kadar doğal... Olur olmaz her şeyi 'olmadığı' gibi anlatmak :)
Bu arada erkencisin ;)
Erkenci degildim, uyuyamamistim. Sonra gidip biraz daha uyudum :P
Ohh ne guzel :) Ben her sabah erkenciyim ve sonra uyumak da yok ühüüü :/
:)
Bazı insanları bir şablona koyuyorum ve oradan çıkmaları zor oluyor ama bu şablon önyargı değil bizzat kendi hal ve tavırlarıyla kendilerinin hazırladığı bir şablon.Yalan söyleyen kendiside farkında değil bazen.Sen yüzlerine kibar yada kaba söylesen bile asla kabul etmeyip arsız bir savunmaya geçiyorlar ve kötü sen oluyorsun.Ben bu tip insanlara asla katlanmıyorum ve beden dilimle"senin söylediğin çoğu şeye inanmıyorum ve seninle muhatap olmuyorum"enerjisi yayıyorum.
Ay çok yazdım.İlahi demet,bir cümle yazı yazdın bizler post çıkarttık ayol:)
Canım Biyo, sen de haklısın. Sözlü olarak yüzüne vurmak da bir tepki, anladığını belli etmek de. Ben ille de tepki vermeliyim diye düşündüğümde senin yolu kullanıyordum, ama artık diğerini de deneyeceğim.
Tespitin yerinde, gerçekten yalan söylüyormuş gibi olmuyorlar, kendi yalanları herhalde kendi inanmak istedikleri aslında. Temelinde böyle bir sebep olsa gerek ;)
Ayy ben senin ciddi ciddi yazan pamuk ellerini yirim :)
Çoook özlemişim seninle blog yorumlaşmasını yaaaa.Gerçekten.
Ben bunu tüm kalbimle yazarken seninde tüm kalbinle inanarak okuduğunu ve gülümsediğini bile biliyorum.
Dün akşam tee eski yazılarını falan kurcaladım.Nillycimden sana geldiğim günü,senin blogerlar hakkındaki yazını,benim yanlış anlayıp"ben bak benimde blogum var,banada gel demek için gelmedim"diye kendimi anlatmamı,senin benim için öyle düşünmediğini,sonra her yazına yırtık dondan çıkar gibi şebelek bir yorum yazdığımı,sonra özelden mailleştiğimizi falan hatırladım,film şeridi oldum be Demet:(
Ağlayacam lan şimdi.
Heee bide kilo vermek etiketli yazılarını okurken"ulen o kadar dünya güzeli bir kız ve fit ve incecik ve zapzayıf ne ara takmış bu kiloya"diye hayıflandım.
Şimdi durumlar nedir?
Ayip olmasin diye mi? Vur yuzune vur, yaparsin sen :) Asil o zaman eglen. Ve bende irtibati da kes :)
Optum ve kactim!
Biyocum kilo vermenin sonu yok! Ben konuda iflah olmuyorum. Şimdi kilom normal ama ben hala birkaç kilo vermenin daha derdindeyim :)
Cansın Biyo!
B5'ciğim özledim nerelerdesin? Ses versen böyle ara sıra? :)
Yorum Gönder