13 Ocak 2010 Çarşamba

Evet bir gaz lazımdı, geldi. Özgür günlerdir başımın etini yiyordu inanın. Bugün bir de yorum aldım 'e hadi ama!' diyen. Teşekkür ederim.

Yanlış anlamayın sakın, böyle bir itekleme beklediğimden değil. Bazen olur ya hani, elim varmıyordu işte. Her gün, o akşam oturup yazacağıma dair ciddi karar veriyor, her akşam bozuyordum :)

İstanbul'un hızına yetişilmiyor. O kadar çok şey olup bitiyor ki, güzel şeyler, üzücü şeyler... Hamburg'da yaşamak ne kadar dingindi... Hızlı akmıyordu hayat, üzücü şeyleri de genelde sonradan duyuyordum. Saatlerce kitap okuyabiliyordum mesela. Saatlerce Alster'in önüne oturup öylece suya dalıp kalıyordum.

Görüşemediğimiz zamana 2 cenaze, 1 ameliyat (kendim geçirdim) çoook ve çoook sayıda olay sığdırdım.
2009'da kötü bir blogger oldum ben, ilgi gösteremedim sayfama, ama inanın sürekli kafamda bir 'yazamıyorum, ay! of! kahretsin!'lerle yaşadım.

2010 başka olacak, çok yazacağım. Tez zamanda başlıyorum. Bu gece başlıyorum. Biriktirdiğim her şeyle...

6 yorum:

Aydan Atlayan Kedi dedi ki...

Çok çok geçmiş olsun. Geçmiş ve bitmiş olsun. Ve başın sağolsun.

zeynep dedi ki...

Çok sevindim bu habere...

Adsız dedi ki...

Seni iteklemeye vesile olduysam ne mutlu bana, bugün yazılarını görünce günüm aydınlandı, evet galiba İstanbul yaşamak için çok elverişli bir şehir değil, çok yoruyor insanı, ben senin inadına sistemin dışında kalmayı becermeni ve yaşamı kaçırmamanı seviyorum, devam et lütfen. Bu arada geçmiş olsun ve başın sağolsun.
Sevgiler...
EbruA.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Geçmiş olsun ve bir daha tekrarı olmasın Demet'cim.
Bekliyoruz güzel yazılarını.
Sevgilerimle...



www.hayatizlerim.com

yaban dedi ki...

oh cok sevindim geri donmene,, umarim yazacak hep guzel seylerin olur,,

Demet dedi ki...

Sevgili kedi :) Çok teşekkür ederim. Geçti, gitti ama sanırım bitmedi. Bitmesin ki biz yaşıyor olalım. Kalanlar biribirlerine yaslansın, güç versin böyle. Tekrar sağol.

Zeynepcim ne garip değil mi, birbirimizle her an iletişim halinde olmamıza ve her şeyimizi bilmemize rağmen yine de gözlerimiz bloglarımıza yazacağımız yazıları arıyor. Sanırım bu ayrı bir yazı konusu. Kendimizi buralarda daha mı açık ve cesur ifade ediyoruz acaba? :)

Ebru,
Sana çok teşekkür ederim. Seni bekliyormuşum sanki :)

Özlem, teşekkürler. İki gündür yazıyorum ve iki gündür bambaşka sevinçli içim. Meğer ne büyük eksikmiş içimde bu. Uzaktan bakmak bi türlü yazamamak ne fena bi hismiş. Paylaşmak çok güzel.

Yaban, yazalım ya! Daha çok yazalım, hepimiz...