18 Ocak 2010 Pazartesi



Dün gece Heroes'da yine harikaydı... Kötü polise cezasını verdi, oh!

Yine gün ağarmadan uyandık her zamanki gibi... Özgür'e hazırladığım sandviçin ekmek içini ayıkladım her zamanki gibi... Ama birkaç sabahtır onları martılara kahvaltı niyetine vermeyi akıl edebiliyorum.
Bizim buralarda öyle çok martı var ki... Dün gece uykuya dalmaya yakın çığlıklarını dinlerken, ne güzel bir yanılsama dedim içimden.. Sanki deniz kenarındayım, burnumu uzatsam dışarı, dalga seslerini de duyabileceğim :)


Şu çılgın orkideme ne yapmam gerektiği hakkında bi fikri olan var mı? Başedemiyorum ben bu kızı, ne yapmam gerek komşular. Kendi çiçekli dalı uzadı da uzadı eskiler dökülürken durmadan yenileri çıkıyor ve o dal uzuyor da uzuyor. Onun haricinde durmadan yeni yapraklar çıkarıyor ve dipten iki yeni sürgün verdi, onların da üstü tomurcuk dolu. Hepsi çiçek olacak. Saksısına sığmıyor! Bazen saksısını değiştirince küserlermiş, ya bu kız da küserse...



Bu arada Aloe Vera'm nasıl? Hemen önünde duruyor :)


Güzel bir hafta olsun hepimize
҉ ҉

2 yorum:

yaban dedi ki...

sana da demetcim,,,
kizina ne yapiyorsun ya soyle ben de yapayim, benim orkidem cok icine kapanik, 2 yildir ayni yapraklar var uzerinde.. ya ben bitkilerle anlasamiyorum hic,,

Demet dedi ki...

Yabancığım kızım yerini çok sevdi. Onu bol ışık alabileceği pencere önüne koydum ve gerektiği kadar su vererek (haftada yarım çay bardağı kadarmış) bol bol sevdim, konuştum. Ama cidden konuştum :))