22 Temmuz 2008 Salı

Bugün harika bir hava var dışarıda. Hem yürüyüşümü yaptım, hem kuğucukların fotoğraflarını çektim. Önce karşıma ilk grup çıktı. Bu grup hep kanalda gördüklerim. Anne kuğu, baba kuğu ve 4 yavru kuğu, baksanıza nasıl büyüdüler...


Sonra gölün kenarına vardığımda diğer grup da oradaydı. Aslında göl kıyısını kazlar sahiplenmişlerdi. Bu yüzden kuğuları suda buldum...


Baksanıza nasıl da kocaman olmuşlar. Daha Haziran ayının 17'sinde aşağıdaki gibiydi keratalar... :))

Kerata dedim de, derken TDK'nin sözlüğünden bir kontrol edeyim dedim, yanlış yazıyor olmayayım diye. Bir de ne göreyim, hiç bilmediğim bir anlamı daha varmış bu kelimenin meğer...

Kerata:
1 . Karısı tarafından aldatılan erkek.
2 . Ayakkabı çekeceği.
3 . Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü

hihihih! Bilmiyordum valla! Ben burada 3. anlamında kullandım tabi ki :)



Temiz havayı içime çektim bol bol, ara sıra bulutların arasından kafasını uzatan güneşe ben de yüzümü döndüm. Geçenlerde denemiştim ve bu işe canım sıkılmıştı: Hala topuklu ayakkabı giyemiyorum.
Ama bugün koşu konusunda şeytanın bacağını kırdım. Yürüyüşümün arasında 1 dakika çok zorlamadan koştum. İlk yürümeye başladığımda da hafif sızlama oluyordu bileğimde ama zaman içinde geçmişti. Bugünden itibaren her yürüyüşümün içinde zamanı yarım dakika ya da bir dakika arttırarak koşmaya da yavaş bir geçiş yapacağım. Ve aynı gün 5 dakika süreyle koşabilmeyi becerebildiğimde de Yaban sayesinde tanıştığım şu siteden şöyle bir koşu programına başlayacağım. Aslında benim uygulayacağım program Walk&Run Plan adı altında yazılıydı ama o başlığı malesef bulamadım. Yerine koyduğum da ona çok yakın...

***

Tiyatro ağacindan bir yaprak daha düşmüş, Suna Pekuysal... Huzur içinde uyusun. Sanatçılar ölmez ki...

21 yorum:

B5 dedi ki...

Tam Hamburg postam da gelmis, neseli neseli sehri anarken ilk resimlerden sonra Suna Pekuysal'i ogrendim senden. Hastaneye kirik icin kaldirildigini biliyordum ama :(
Uzuldum tabii.
Siyah-Beyaz eski Turk filmlerime bir de onunkini eklemeli...Ozel bir gun yapmali.. Eski Turk filmi gecesi mesela, ev usulu...

funda dedi ki...

Çevredeki yeşillikler yağmurun bereketimi acaba. Buralara hiç yağmur yağmıyor bu vakitlerde. O yüzden mi acaba ? her yer beton. Kuğucuklar da pek büyümüş bu arada çok sevimliler...

Demet dedi ki...

b5, Neseli bir yazinin icinde üzücü haber vererek seni de üzdügüm icin üzüldüm :(
Ama ölüm de yasamin bir parcasi bunu hep aklimda tutmaya calisiyorum sonra delirmemek icin.
Ölen sevdiklerimizi ölmüs varsaymiyoruz. Her basimizi göge kaldirdigimizda bizi gördüklerine, her söyledigimizi duyduklarina inanmak istiyoruz, delirmemek icin... Ve uzakta yasamak da uzaginda olduklarin icin bir anlamda ölmekmis bunu anliyorum son zamanlarda da düsünmemeye calisiyorum delirmemek icin... :)))
Bu konular cok derin, belki ayri bir yazida dökülür...
Hava güzel ya bugün, hicbir sey keyfimi kaciramaz bir zamanlar en sevdigim sey olan yagmurdan baska :)

Demet dedi ki...

Evet Funda, cimenlerin boylarinin uzadigina sahit oluyorum her yagmurdan sonra. Yagmur berekettir derlerdi bunu burada daha iyi anladim. istanbul'da yagmur gördügümüz yokmus ki...Böyle bir sehir yemyesil olmaz da ne olur ki, sirf kafami camdan cikarsam görüs alanim icinde 20-21 tane kocaman agac var. Bir de kesmiyorlar burada, koruyorlar, bakiyorlar...

B5 dedi ki...

: )... Haklisin...

yaban dedi ki...

Hadi ya... Ben de şimdi senden duydum bu haberi. Suna Pekuysal pek şirin bir kadıncağızdı. Çok üzüldüm ben de ölmesine, sanki çocukluğum ölüyor yavaş yavaş. Böyle eskilerden bildiğim kişiler göçtükçe. Fakat elbette kimse dünyaya kazık çakmıyor, içlendiğimizle kalıyoruz sadece.
**
zenhabits'le seni tanıştırmışım, ne mutlu bana.. Ben faydalanamadım, bari sen faydalan.. :)
**
Senin kuğu yavruları yuvadan uçacak, benim kuğu yavruları fotoğraflarda solacak. Ben ne üşengeç, ne tembel, ne, ne, ne... insanım. Kızıyorum kendime çok.. :(

Haydins dedi ki...

Ay ay cok guzelmis bu yavrular..Analarinin pesinden ayrilmaz di mi bu yavrular..Mincirmak geldi icimden valla..

Bu arada bende duydum ,nur icinde yatsin..

Adsız dedi ki...

ayyy çok özendim sana.. bu sıcakta Ankara'nın kuru sıcağında benim ne işim var ya :p

ayçobanı dedi ki...

Demet senin azim ve istikrarina nasil hayranim!! Yürüme-kosma planinda basarilar ve ayagina kuvvet diliyorum!!

Keratanin ücüncü ve kirmizi anlamina baya sasirdim!!

ayçobanı dedi ki...

Unuttum yazmayi, hemen ekleyeyim!! Cok üzüldüm Suna Pekuysal'a :( "Lüküs Hayat"i söyleyisi kulaklarimda cinliyor, ölmez di mi sanatcilar!!! Huzur icinde uyusun!

Demet dedi ki...

Yabaaan eveet senin de kugular vardi, görmek isterimm :)

Haydins, öyle tatlilar ki, karada tek sira halinde badi badi yürüyorlar annelerinin arkasindan :)

un4'cugum, Ankara'nin kuru sicagi der dururlardi ben de bir kere tecrube etmistim ve anlamistim. Böyle insanin burnunda cikiyor sicak... Umarim oralarda da güzel yaz yagmurlari yagar biraz :)

Ayca, bilegim konusunda zaman zaman esimi kizdiracak kadar inatci davraniyorum. Malesef mi demeliyim bilmiyorum ama karsimdaki saglik bile olsa boyun egmiyorum iste! :)
Bakalim hangimiz hakli cikacak...

Sanem dedi ki...

"Keratalar" gerçekten pek şekerler. Bu kadar çabuk büyüyebildiklerini bilmiyordum.

Ayacığına geçmiş olsun diyorum. Kısa zamanda eski sağlığına kavuşmanı bir de...

Suna Pekuysal'a hepimiz üzüldük. Nur içinde yatsın.

Demet dedi ki...

Ben de bilmiyordum büyüme hizlarini Sanem, ama gözünün önünde olunca ögreniyorsun. Hatta ben gözlemlerime dayanarak artik disisini ve erkegini de ayirabilmeye basladim. Ve arastirip emin olmak istiyorum ama sanirim bugunden itibaren bebislerin de disisini erkegini ayirabiliyorum :)

Tijen dedi ki...

Ben de görecek miyim bu havuzu? (Dileklerin için teşekkürler Demet'ciğim!)

Demet dedi ki...

Tabi ki Tijencigim, sen yeter ki gel!

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

ahh içim eridi,gördüklerime :)
çok sevdim,
çok güldüm,
çookk beğendim ;parkları
ailesini kurmuş kuğuları :)
her şeylerii işte...
tşkrlrr.. çok güzeldi
svglr NuNu

Demet dedi ki...

Merhaba NuNu, hosgeldin :)

hindiba dedi ki...

Demet'ciğim,
Gecikerek de olsa teşekkürler. Merakla bekleyenlerden biriydim bu fotoğrafları. Ne büyük hızla büyüdüklerini görmek şaşırtıcı. Senin kuşlara olan merakını takip ettikçe benim bitki merakım pek tembel işi geliyor kendime. Benimkiler uçup gitmiyorlar, her daim aynı yerdeler. Seninkileri takip için biraz daha azim ve enerji gerekiyor :))

Demet dedi ki...

Rica ederim Evrencigim, bekledigini biliyordum ama yagmurlardan ancak firsat oldu. Yakalamak konusunda haklisin galiba ama bende de yeterince sabir olmadigi kesin. Biraz yoluma cikmalarini bekliyor gibiyim ben de ;)

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Keratanın o ilk anlamını bilmiyordum ben de ya...

Demet dedi ki...

hihih ben de bilmiyordum :) Belki daha baska örnekler de vardir bunun gibi ögrensek iyi olur senden :)