21 Eylül 2007 Cuma

Berlin'i Seviyoruuummm :)

Spor ayakkabilarimi Berlin'e getirmeyi unutmu$um :(

Dün, ak$am yemeginde kocamla güzel bir pizza lüplettikten sonra, tüm gün yediklerimin bir yumru halinde midemde duruyor olduklarini hissettim. Sardi mi beni bi sucluluk duygusu... :) Sporumu yapamadim ya, icim kan agliyor. 'Bir$ey yapmali' dedim ve yürüyü$ teklif ettim ona.

Dogu Berlin'e dogru yollara dü$tük. 50 dakikalik tempolu bir yürüyü$ten sonra, bizim taksim'e benzer (cafe'ler, barlar, bolca takilacak yerleri olan) ama ne yalan söyleyeyim taksim'den güzel bir yere vardik. OranienburgerStrasse imi$ adi. Pek güzel bir yerdi. Oraya mi dalsak, buraya mi dalsak diye gezinirken, mekanlarin arasinda avlu gibi bir bo$luk gördük. Giri$ kisminda film cekimi gibi bi$ey yapiyorlardi, biraz bakalim dedim. Bir de ne görelim, avlunun icine girince ba$ka bir dünya var orada :)

Yerler bizim plajlardaki gibi kum (bildigin plaj kumu). Kocaman bir alan ve icinde 2 tane bar'imsi yer. Anladigimiz kadariyla orasi, hemen orada bulunan bir metal heykel atolyesinin sahibinin yeri, cunku mekanda bol miktarda metalden heykeller var. Oturma yerleri metalden dev harfler. Ve oturanlar ü$ümesin diye üzerlerinde minderimsi $eyler var. Acik hava oldugu icin o kocaman soba gibi $eylerden de vardi. Biz 'O' xa da 'Q' harfinin üstüne tünedik. Birer bira ictik, müzik dinledik, keyfimize baktik.

Oradan kalktiktan sonra yürümeye ve ke$fe devam ettik. Caddenin bittigi yerde kocaman bir meydan vardi, yine yan yana mekanlar, önlerinde de cay bahcesi gibi bol miktarda masa ve sandalyeler (ortaköy meydani gibi). Ortadaki acik alanda, kel ve simsiyah giyinmis bir genc adam ate$ dansi yapiyordu. Bir kenarda da arkadasi oturuyor vurmali bir calgiyla ona ritm veriyordu. Hayatimda (tv'de izlediklerim dahil) bu kadar iddialisini ve ba$arilisini görmemi$tim. Her bir adimda bir öncekine cocuk oyuncagi dedirtecek cinsten daha zor hatta imkansiz denebilecek gösteriler yapti. Kameram olmasini ve kaydetmeyi cok istedim.

Gidip oturdugumuz mekan ve izledigim ate$ dansi dün gecenin süper anilari oldular.

Dönü$te yolu yine biraz uzatarak ve yine yürüyerek eve döndük. Berlin duvarinin yikilmadan önce gectigi hat'a basti ayaklarimiz, tam üstünden gectik, icimiz bir garip oldu. Oradan itibaren eve kadar kocam bana duvarin ve yikilma sürecinin hikayesini anlatti.

Hem spor yapabilmis olmanin verdigi rahatlik duygusu güzeldi hem de gecem süper gecti.

Bugün de dün gec gittigimiz icin gezemedigimiz bir kitap binasina gidecegiz, katlar boyunca kitap... Hamburg'da iken de girmistik buna benzer kocaman bir kitapciya, dillerini hic anlamamama ragmen kendimi kaybetmistim. Bir kat dolusu yemek kitabi, bir kat dolusu takvim, bir kat dolusu ajanda :) Burasi da orasi gibi (hatta belki daha büyük) bir yermi$.

Kiler'e indik bir de bugün, kahvaltiyi gec denecek bir saatte yaptiktan sonra. Buralarda binalarin altinda kocaman ama kocaman mekanlar var. Bu mekanlara her daire icin kucuk kilerler yapilmis, evde fazlalik yapan $eylerin konulabilmesi icin. Eskiden sava$ zamanlarinda buralar siginak olarak kullanilmis. Cok örümcek ve örümcek agi var ama etkileyici oldugunu söylemem lazim...

Örümcek fobisine yarim saatten fazla dayanamayip eve ciktim, kocam biraz daha devam etti toparlama isine. Az önce eve geldi, eli yüzü simsiyah :)

Temizlenip toparlanalim da $u muthi$ kitapciya gidelim bugün :)

Hava durumunu kontrol ettim, Istanbul ile Berlin ayni su anda. 20 derece, ne güzel. Güne$ yüzüme vuruyor ben bunlari yazarken.

Berlin de güzel yermis :)

Hiç yorum yok: